İstanbul Sancaktepe’de 5 sene evvel 13 yaşındaki bir kız çocuğuna kaçırılıp tecavüz edilmesinin ardından başlayan olaylar zinciri, geride yitik bir kız, katil bir baba ile gözü yaşlı bir ana bıraktı.
Sancaktepe'de 13 yaşındaki C.K., 5 yıl önce kendisinden 16 yaş büyük olan aynı mahalleden Nevzat Ayırkan’ın ormanda tecavüzüne uğradı. Ayırkan, bir süre sonra kimseye bu durumu anlatamayan küçük kızı kaçırdı. Ağabeyine ait evde sakladı. Kızının izini bulan baba Alican K., polise ihbarda bulundu. Düzenlenen baskınla küçük kız kurtarılırken gözaltına alınan Nevzat Ayırkan, tutuklandı. Ancak C.K., savcılıkta tecavüz zanlısını savunup babasının kendisine tokat attığını, tehditte bulunduğunu öne sürdü. Küçük kız yurda yerleştirildi. Nevzat Ayırkan hakkında ‘çocuğun cinsel istismarı ve cinsel amaçlı hürriyetten yoksun kılma’ suçundan, baba hakkında da ‘ölümle tehdit ve darp’ suçundan dava açıldı. Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı görevsizlik kararı vererek, Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Kartal 1. Asliye Ceza Mahkemesi ise 13 Aralık 2011 tarihli kararında kendisinin görevsiz olduğu yönünde karar verdi. İki mahkeme arasındaki uyuşmazlık Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 6 ay sonra verdiği kararında “Yargılama Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak” dedi. Bu süreçte Nevzat Ayırkan, tahliye edildi.
Nevzat Ayırkan kızın peşini bırakmadı. İki kez küçük kızı kaçırdı. Her seferinde bulunan kız, Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada “Daha önce cinsel ilişkiye girmiştik. Ormanlık bir yere götürdü. Onu aradım, kaçmak istediğimi söyledim. Şikâyetçiyim” dedi. Aynı davada tehdit ve darp suçundan sanık olan babasından ise şikâyetçi olmadı. C.K., 2 Haziran 2013 günü yine kayıplara karıştı. Ve bir daha kendisinden haber alınamadı.
25 Haziran 2013 günü baba Alican K. ile Ayırkan Ailesi üyeleri bir parkta karşılaşınca kavga çıktı. Baba K. kolundan bıçaklandı. Gözaltına alınan taraflar, savcılık tarafından serbest bırakıldı. Bir gün sonra Ayırkan Ailesi, K. Ailesi’nin bulunduğu apartmanı taşlamaya başladı. İddialara göre polis gelmedi. 4 saat sonra da pompalı tüfeklerle apartmana saldırı düzenlendi. Küçük kızın babasının vurduğu Nevzat Ayırkan öldü. Bunun üzerine de Ayırkan Ailesi, K. Ailesi’nin apartmanını molotof kokteyli atarak ateşe verdi.
Baba K., kasten öldürme suçundan tutuklu yargılandı. Baba, ifadesinde “Kızımı hep kendi imkânlarımla kurtarmaya çalıştım. Onların tek amacı kızımın şikâyetten vazgeçmesiydi. Çünkü o kadar kabarık sabıka dosyası vardı ki. Küçük yaşta başka bir kızı da kaçırmıştı. Kızım çok korkuyordu. Bu nedenle yurda yerleşti ama rahat bırakmadılar. Kızım hâlâ kayıp” dedi. Baba K. ‘tahrik altında kasten adam öldürmek’ suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Halen cezaevinde ve 4 yıl daha içeride kalacak.
Anne Semra K. ise Habertürk’e “Mutlu bir hayatımız vardı. C., ailenin gözbebeğiydi. Her şeyden sakındık. Ama 13’ünde yavrumu almış ormana götürmüş, tecavüz etmiş. Kızım korkudan bir şey söylemedi. Sonra peşini bırakmadı. Kızımızı elimizden aldı. Biz bunları hak etmedik. İşin en acısı kaçırdılar, yıktılar, yaktılar. Ama polis izledi. Kızım yok, eşim yok, evim yandı. 16 yaşındaki oğlum ile akrabalarımın yanında yaşıyorum” diye konuştu. Semra K. “Biz kızımızın arkasındayız. 18 yaşına girdi. Ne yer ne içer? Nerede yaşar bilmiyoruz. Sadece görenlerden haber alıyoruz. En son bir tuhafiye dükkânında görülmüş. Tecavüzcüsünün ağabeyi Tuncer ile imam nikâhıyla evlendirmişler. Tuncer’in zaten iki eşi, dokuz çocuğu var. Kızımdan 25 yaş büyük. Kızıma sesleniyorum. Geri dönsün. Onu çok özlüyoruz. Babası da ben de hiç bir şeyden korkmamasını, geri dönmesini istiyoruz” diyerek gözyaşı döktü.
[right-side]
Yorum Gönder
*Lütfen yorumlarınızda nezaket ve saygıyı koruyun. Farklı düşünce ve yaşam tarzlarına açık olalım, birbirimizi anlamaya çalışalım.