yoksulluk bir kanserojen etkendir

Kolon kanseri ve 2 çocuk annesi Dilek Koçak (38) kansere ilişkin “Bu hastalık zengin hastalığı” diyor ve ekliyor: “Ölürsem, kızım benim kaderimi yaşayacak.”

Kübra Köklü özel haberi

Sancaktepe'de gecekonduda yaşayan kolon kanseri ve 2 çocuk annesi Dilek Koçak (38), bir buçuk aydır kemoterapi tedavisi görmediğini ve kanserin böbreğine de sıçradığı için ameliyat olamadığını söyledi. Doğum yaptıktan sonra ağrıları gerekçesiyle gittiği hastanede kanser hastası olduğunu öğrenen Koçak, “Ağrılarım nedeniyle sürekli hastaneye gidiyordum. Ancak nedenini bir türlü bulamadılar. Sonra öğrendim ki kanserim, 4. evredeymiş. Çok geç kalmışım. Makatta, akciğerde ve karaciğerde de tümör var. Şimdi de böbreğime sıçradı. Kanser olduğumu öğrendiğimde yıkıldım. Kızım Meryem, 2 yaşında. Oğlum Raif ise 8 yaşında.Evde bir tek eşim çalışıyor. O da asgari ücret alıyor. Bu eve 660 TL kira veriyoruz. Derin Yoksulluk Ağı'nın yardımları sayesinde hayatta kaldık. Erzak kolisi ve bebeğime bez ve süt aldılar. Bu hastalık zenginlik hastalığı. Çünkü her şeyi yemen ve içmen gerekiyor” diye konuştu.

“BÜTÜN İLAÇLARIMI DEVLET KARŞILAMIYOR”

“16 yaşında evlendirildim” diyen Koçak, şöyle devam etti: “Ölürsem, kızım benim kaderimi yaşayacak. Benim gibi çok erken yaşta evlendirilecek. İlk evliliğimde çok şiddet gördüm. Kaderimi değiştirebilmek için çok uğraştım ama başaramadım. Kanserin böbreğime de yayıldığını öğrendikten sonra iki çocuğumu ağrılarıma rağmen denize götürdüm. Bir sonraki gün lunaparka götürdüm. Kızım beni hatırlamaz ama oğlumun beni unutmamasını istedim. Oğluma tablet alamadığımız için derslere giremedi. Bütün ilaçlarımı devlet karşılamıyor. Bazen ilaçları karşılamakta zorlanıyoruz. Sokakta gördüğüm kadınların saçlarına çok imreniyorum. O yüzden keşke 'peruğum olsa' diyorum. Genç kızlığımdan beri en büyük hayalim havuzlu bir evde yaşamaktı. Ben bu hayallerimin gerçekleştiğini göremeden öleceğim. Çocuklarımı su parkına, havuza ve hayvanat bahçesine götürmek istiyorum. Ancak maddi durumum nedeniyle bu isteğimi gerçekleştiremiyorum.”

yoksulluk bir kanserojen etkendir
“YOKSULLUK BİR KANSEROJEN ETKENDİR”

Kanserin bilinen risk faktörlerine bir yenisi daha eklendi. Son yıllarda kanser ile ilgili araştırmalar yapan uzmanlar, yoksulluğa dikkat çekti. Dünya Sağlık Örgütü’nün, kansere ilişkin yaptığı açıklamada, 2040 yılına kadar düşük ve orta gelirli ülkelerde kanser vakalarının yüzde 81 artacağı vurgulandı. Amerikalı onkolog ve tıp araştırmacısı Dr. Samunel A. Broder’ın kanser ile ilgili hazırladığı raporlarda, “yoksulluk bir kanserojen etkendir” dediği görüldü.

Cumhuriyet Gazetesi'ne konuşan İnsan Sağlığı ve Eğitim Vakfı (İNSEV) Kurucu Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, yoksulluğun kansere yakalanma riskini arttırdığını vurguladı. Kılıçaslan, “Erken tanı konulabilmesi için tarama ve sağlık hizmetlerine erişme konusu, hastalıkların ileri evrede yakalanması ve etkili tedaviye tam ulaşamama gibi sorunlar yoksullukla kanser arasında bağlantı oluşturmaktadır. Taze sebze ve meyveye ulaşma imkanı olmayan bir yoksul ev düşünün burada da kanser riski artar. ABD'de de yapılan başka çalışmalarda da yoksullarda tanı konulduğunda kanserin daha ileri evre de olduğu ortaya çıktı” diye konuştu.

Cumhuriyet Gazetesi [right-side]

Savcılıktan ilginç karar: Eşyalar kadının mülkü sayılır

4 aylık evli çiftin kavgası savcılıkta son buldu. Evi terk eden kadın yanında tabak, çanak, perde, ziynet eşyası hatta kocasının kıyafetlerini de toplayıp götürdü.

Savcılığa başvuran Metin T. ise hiç ummadığı bir cevapla karşılaştı. Savcılık, "Ziynet eşyasının sadece erkeğe ait olduğuna dair yeterli delil yok. Eşyalar genelde kadının mülkü sayılır. Kanuna göre evlilik birliği devam ederken bu tür iddialarla ilgili ceza verilmez. Savunmasının alınmasına dahi gerek görülmemiştir" diyerek dikkat çeken bir takipsizlik kararı aldı.

Sabah Gazetesi'nden Seda Nur Günaydın'ın haberine göre, İstanbul Sancaktepe'de yaşayan Metin T.,(41) işten eve geldiğinde eşi Serpil T.'yi(40) evde göremedi. Evde kendisini beklediğini düşündüğü eşini nerede olduğunu öğrenmek için aradı ancak yanıt alamadı. Bir süre bekledi fakat ne gelen ne de giden oldu.

Evi kontrol ettiğinde ise hayatının şokunu yaşadı. Eşi Serpil T.'nin altın küpe, yüzük ve bilekliğini de alıp evi terk ettiğini anladı. Eşinin yokluğunun ardından Metin T. soluğu karakolda aldı. "Benden habersiz kişisel ve ziynet eşyasını alıp kaçan eşimden şikayetçiyim" dedi.

[ads-post]
PERDELERİ BİLE ALMIŞ

Şikayet üzerine polisler kontrol amaçlı Metin ve Serpil T.çiftinin Sancaktepe'deki ikametine gitti. Adeta hırsız girmiş gibi odalar dağınık vaziyetteydi. Sadece ziynet eşyaları değil, 5 odanın perdesi yerinde yoktu. Tabak,bardak ve kaşık gibi ev gereçlerinin de yerinde yeller esiyordu. Dahası Serpil T. eşi Metin T.'nin kıyafetlerini ve kendi kişisel eşyasını da almıştı. Polis ekipleri bu durumu tutanak altına aldı.

SAVCILIKTAN ÖNEMLİ KARAR

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı da 'güveni kötüye kullanma' suçundan soruşturma başlattı. Savcılık henüz 4 aylık evli olan çiftin eşya kavgasında dikkat çeken bir karara imza attı. Serpil T.'nin evi terk ederken yanına ziynet eşyası alması nedeniyle eşi Metin T.'nin şikayetçi olduğunu ancak ziynetin sadece Metin T.'ye ait olduğuna dair yeterli delil olmadığını belirtti. Savcılık ayrıca, "Eşyalar genelde kadının mülkü sayılır. Kanuna göre evlilik birliği devam ederken bu tür iddialarla ilgili ceza verilmez. Savunmasının alınmasına dahi gerek görülmemiştir" diyerek soruşturmada takipsizlik kararı verdi.

"O ALTINLAR BENİM"

Öte yandan yeri tespit edilen Serpil T., emniyetçe alınan ifadesinde eşiyle boşanma aşamasında olduğunu söyleyerek, aile içi huzursuzluğunun devam etmesi üzerine evden ayrıldığını belirtti. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Serpil T., "Evden ayrılırken yanıma aldığım ziynet eşyaları düğünde annemin bana taktıklarıydı. O altınlar bana ait" dedi.

[right-side]

Husumetlisinin aracını benzin döküp yaktı

Samandıra'da park halindeki bir otomobil gece saatlerinde kundaklanarak yakıldı.

Sancaktepe Akpınar Mahallesi’nde Tarık Bozat’a ait 34 VS 4383 plakalı otomobilin yanına, kafasında motosiklet kaskı olan bir şüpheli yaklaştı. Şüpheli şahıs, elindeki yanıcı maddeyi otomobile dökerek ateşe verdi, ardından olay yerinden hızla kaçtı.

AĞABEYİ YANGIN TÜPÜYLE SÖNDÜRDÜ

Yanan otomobili, otomobil sahibinin ağabeyi fark etti ve yangın tüpüyle söndürdü.

Park halindeki otomobilin kundaklandığı anlar güvenlik kamerasına anbean yansırken, polis olayla ilgili çalışma başlattı.

[right-side]

Sancaktepe Belediyesi'nden üç farklı noktada aşure ikramı

Sancaktepe Belediyesi Muharrem ayı dolayısıyla sağlık çalışanlarına ve halka üç farklı noktada aşure dağıttı.

Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde kurulan alanda sağlık çalışanları ve vatandaşlar aşure ikramında bulunuldu. Dev kazanlarda yapılan aşure hastane önünde sağlık çalışanları ve vatandaşa dağıtıldı. Etkinliğe Sancaktepe Belediye Başkanı Av. Şeyma Döğücü de katılarak vatandaşla bir araya geldi. Başkan Şeyma Döğücü ile Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit de vatandaşlara aşure ikramında bulundu.

[ads-post]

Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yanı sıra Sancaktepe'de Sarıgazi Demokrasi Caddesi, Yenidoğan Dörtyol Meydanı ve Samandıra Saat Kulesi'nde de vatandaşlara aşure ikramında bulunuldu.

Etkinlikte konuşan Başkan Şeyma Döğücü, "Mübarek Muharrem ayının ilk on gününü geçirdik ve aşure gününe eriştik. Biz de ilçemizde aşurelerimizi dağıtmak için kazanlarımızı kaynattık. İlk olarak ilçemizde Şehit Profesör Doktor İlhan Varank Eğitim Araştırma Hastanemizin bahçesinde hastalarımıza ve yakınlarına dağıtarak başladık. Bundan sonra üç meydanımızda yine dağıtımlara devam edeceğiz. Muharrem ay, içinde birçok inanışı barındıran, bereketin bolluğun, kardeşliğin, huzurun ayı, kurtuluşun ayı. İnşallah ülkemize, milletimize, insanlığa hayırlar getirir duasıyla bu bereketli günü Sancaktepe halkımızla paylaşıyoruz. Bereketli olsun diyoruz. Rabbim hayırlar nasip etsin inşallah" dedi.

[right-side]

Sancaktepe'nin yeni Kaymakamı Ahmet Karakaya oldu

Sancaktepe Kaymakamı Adnan çakıroğlu yerine, Bursa Kestel Kaymakamı Ahmet Karakaya atandı.

Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan Mülki İdare Amirleri Atama Kararnamesi ile bulundukları yerlerde görev sürelerini tamamlayan veya hizmet ve mazeretleri gereğince kararname kapsamına alınan 624 mülki idare amirinin görev yerleri değiştirildi.

Sancaktepe Kaymakamı Adnan Çakıroğlu İzmir Çiğli Kaymakamlığına atanırken, Bursa Kestel Kaymakamı Ahmet Karakaya Sancaktepe Kaymakamlığına atandı.

Atamaların, 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci ve 3’üncü maddeleri gereğince yapıldığı belirtildi.

[right-side]

TEM'de kaza: 7 araç birbirine girdi

Sancaktepe TEM bağlantı yolunda frene basan tırın hakimiyetini kaybederek yan yatması sonucu 7 araç birbirine girdi.

Bugün sabah saatlerinde meydana gelen kazada, Sancaktepe TEM bağlantı yolu üzerinde seyir halindeki 34 BU 1922 plakalı tırın sürücüsü yolun ilerisindeki kazayı fark edince frene bastı. Kaygan zeminde hakimiyetini kaybeden tır yan yatarak öndeki 2 araca çarptı.

7 ARAÇ BİRBİRİNE GİRDİ

Frene basmasıyla yan yatan tırın ardında seyir halinde bulunan araçlar duramayarak zincirleme kazaya neden oldu. Toplamda 7 aracın karıştığı kazanın haber verilmesi üzerine olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve ambulans ekipleri sevk edildi. Meydana gelen kazada 1’i ağır 5 kişi yaralandı.

[ads-post]
KİLOMETRELERCE ARAÇ KUYRUKLARI OLUŞTU

Olay yerine gelen itfaiye ekipleri tırda sıkışan sürücüyü kurtarmak için çalışmalara başladı. Sıkıştığı yerden kurtarılan tır sürücüsünün ağır yaralı olduğu öğrenildi. Sağlık ekipleri tarafından kazaya karışan 5 yaralı tedavi edilmek üzere ambulansla hastaneye sevk edilirken polis kazayla ilgili çalışma başlattı. Öte yandan tırın yan yatması sonucu trafik durma noktasına geldi, kilometrelerce araç kuyrukları oluştu.

[right-side]

Kafasında havai fişek patlatan genç ölümden döndü

Sancaktepe'de düzenlenen bir kına gecesinde elinde havai fişek patlayan genç yaralandı.

Sancaktepe'de bir genç, arkadaşının kına gecesinde kafasının üzerinde tuttuğu havai fişek patlayınca yaralandı. O sırada da bir diğer arkadaşı cep telefonu kamerasıyla kayıttaydı. Gencin yaktığı havai fişekler bir anda elinde patladı.

Talihsiz genç yaralanınca hemen hastaneye kaldırıldı. Gencin burnunda kırık ve vücudunun çeşitli bölgelerinde yanık oluştuğu öğrenildi.

[right-side]

Otobüsün arkasında tehlikeli oyun!

Sancaktepe’de otobüsün arkasına takılarak ilerleyen patenli genç, hem kendi canını hem de diğer sürücüleri riske attı.

Görüntülendiğini fark eden genç, trafiği tehlikeye atarak dans edip şovuna devam etti. O anlar başka bir sürücünün cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı. Cep telefonu ve araç kameralarına yansıyan görüntülerde otobüsün arkasına takılan patenli genç trafikte ilerlerken, yaptığı tehlikeli hareketlerle hem kendi canını hem de trafiği tehlikeye attı. Adeta faciaya davetiye çıkaran gencin, yolculuk esnasında otobüsten sarkarcasına yaptığı hareketler ise dikkatlerden kaçmadı. Patenli gencin ara ara dans ederek riskli hareketlerde bulunduğu da görüldü. Gencin üzerinde herhangi bir kask veya koruma amaçlı malzeme de bulunmuyor.

[right-side]

Refüjü aşıp otomobile girdi: 2 yaralı

Samandıra'da refüjü aşan kamyonet karşı şeritteki otomobile çarptı. Otomobil iki araç arasında sıkıştı.

Sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği, 36 ES 182 plakalı kamyonet, refüjü aşarak karşı şeritten gelen 34 BLD 711 plakalı otomobile çarptı. Saat 15.00 sıralarında Abdurrahman Gazi Mahallesi Atayolu Caddesi'nde meydana gelen olayda kamyonetin çarptığı otomobil başka bir kamyonete çarparak sıkıştı. İtfaiye ekipleri otomobilde sıkışan iki kişiyi çıkararak sağlık ekiplerine teslim etti. Yaralılar Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı.

Kazayı gören Ayşegül Kurt, "Bir anda araba şuradan direksiyonu kırdı. Ne olduğunu da anlayamadık. Bir çıktık çıktığımız gibi araba zaten içine girmişti. Kamyonet şoförü aracı geri çekti. Şimdi ortalıkta yok. Kaçtı." dedi.

Polis kaza ile ilgili soruşturma başlattı.

[right-side]

Ailesiyle tartışan genç balkondan atlayarak intihar etti

Samandıra'da askerden izne gelen Yusuf Dulu isimli bir genç, dün gece saatlerinde oturdukları evin balkonundan atlayarak yaşamına son verdi.

Veysel Karani Mahallesi'nde meydana gelen olayda; bir süre önce askerden izne gelen Yusuf Dulu isimli genç, iddiaya göre gece saatlerinde ailesiyle tartıştı. Tartışma sonucu bir anda balkona fırlayan genç, kendini 5'inci kattan aşağı bıraktı.

Vatandaşların ihbarı üzerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahaleyi olay yerinde yapmasının ardından yaralı genç hastaneye kaldırıldı.

[ads-post]
BAŞKA BİR HASTANEYE NAKLEDİRKEN YAŞAMINI YİTİRDİ

Yakındaki bir özel hastaneye götürülen genç, buradaki doktorların "Daha teşekküllü bir hastaneye gitmesi gerekiyor" demesi üzerine başka bir hastaneye nakledildi. Aşırı kan kaybettiği öğrenilen gencin nakil sırasında ambulansta hayatını kaybettiği öğrenildi.

Ekipler olaylar ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.

[right-side]

Freni patlayan kamyonetten son anda atladı

Freni patlayan kamyonet Aydos Gölü'de uçtu. Şoför son anda atlayarak kurtuldu.

Samandıra, Aydos Ormanı mesire alanında plakalı parke taşı yüklü kamyonun freni tutmadı. Sürücüsü Tufan Algebi'nin (58) hakimiyetini kaybettiği kamyonet, taş duvarı yıkıp gölete uçtu. Araç sürücüsü araçtan atlayarak kurtulurken, hafif şekilde yaralandı. Sürücü tedbir amacıyla Sancaktepe Şehit Profesör Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma hastanesine kaldırıldı.

Olaya tanıklık eden kepçe operatörü Hüseyin Bal, "Araba yukarıdan geldi. 'Körüğüm patlak. Bana bir taş getirin' dedi. Biz taş almaya gittik. Araba kendiliğinden aşağı uçtu. Adam araçtan atladı. Durumu iyiydi. Ambulans geldi aldı gitti" dedi.

Kamyonu göletten çıkarmak için çalışma başlatıldı.

[right-side]
Blogger tarafından desteklenmektedir.